DP'de Gelecek Kaygısı

Başkan Kartal, siyasi ve ekonomik rahatlığa kavuşmanın yolunun Atatürk’ün öğretilerine sıkı sıkıya sarılmaktan geçtiği belirterek, bunu yapabilmek için de toplumsal barışın sağlanması gerektiğini kaydetti.

Öğretmenlerin, eğitim sisteminin vazgeçilmezlerinden olduğu vurgulanan Hasan Ali Kartal mesajında şu ifadelere yer verdi:  “Mustafa Kemal Atatürk yeni nesli öğretmenlere emanet ederken, öğretmenin toplum içerisindeki önemini, büyüklüğünü ve yüceliğini vurguluyordu. Öğretmene sahip çıkmak kendi kendimize, halkımıza ve ülkemize sahip çıkmak demek olduğunun altını çizmek isteriz. Bu yüce günde devletimizin, öğretmenlerimizin yetiştireceği aydınlık nesillerin ellerinde sonsuza dek yaşayacağına inanıyoruz.

AK Parti iktidarı döneminde kaç tane Milli Eğitim Bakanı değiştirildi artık sayamaz olduk. Her bakan ayrı bir sistem uyguladı. Milli Eğitim Sistemi bir “Ar-Ge” alanına çevrildi.Milli Eğitimin yapısal sorunlarına hiçbiri çözüm getiremedi. Türk Milleti öğretmenine her zaman saygı ve sevgi duymuştur, her türlü övgüyü hak etmiştir. Ancak bu iktidarla içinden çıkılamaz hale gelen Milli Eğitim bu hükümetin kanayan bir yarasıdır.Bu açıdan hükümeti, fedakâr ve cefakâr öğretmenlerimizin değerini, bir öğretmenler gününde, bir kez daha anlamaya çalışmaya davet ediyorum.

12 yıllık iktidarları boyunca, Milli Eğitim Sistemi’ni, kişilerin keyfiyetine bırakan, “Şahsi Eğitim Sistemi” nitelendirmesine yakışacak düzenlemelerle “bakan” kişiye göre değişiklikler yapan, hem öğretmenleri daha çok mağdur eden hem de öğrencileri belirsizliğe atan iktidar, sorunun temelinde öğretmenlerimizin sorunlarının olduğunu görmemektedir. Birçok meselede, “çözüm” konusunda samimi olmayan, çözülmeyen sorunu “hayat sahası” olarak kullanan AK Parti iktidarı, öğretmenlerimizin sorunlarını da her daim canlı tutmakta, yasak savma kabilinden atamalarla sorunun devamlılığı sağlanarak sorun üzerinden kurdukları sistem hayatta kalmaktadır.

Yapılan araştırmalar Türkiye’de öğretmenlerimizin yüzde 57,6’sının borçlara bağlı olarak yaşadığı sağlık sorunlarını gözler önüne sermektedir. Sağlık problemi yaşayan öğretmenlerin yüzde 37,6’sı depresyon, yüzde 27,2’si uyku bozukluğundan şikayetçidir. Bu gibi sağlık sorunları yaşayan öğretmenlerimizin sağlıklı bireyler yetiştirmesi, yetişecek bireylerin “Muasır Medeniyet” hedefine yönelik bir emek sarf etmesi beklenmemelidir.

 

İktidar tarafından, “atanmadıkları” için öğretmen sayılmayan öğretmenlerimiz içinde her 3 kişiden 1’inin intiharı düşündüğü, mesleklerini icra etme şansı bulan öğretmenlerin de yüzde 67’sinin meslek değiştirmek, yüzde 29’unun ek iş yapmak zorunda kaldığı görünmektedir. İşletme sermayesi din olan AKP, mukaddes Dinimiz İslam’ın Yüce Peygamberi Hz. Muhammed’in “Ben ilmin şehriyim, Ali ise kapısıdır” diyerek önemini anlattığı Hz. Ali’nin “bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” sözünden ve İslam’ın ilme verdiği önemden bir haberdir.

 

Geçmişte el üstünde tutulan öğretmenlerimiz bugün AK Parti ile hakları “ayaklar altına” alınan, borca mahkum, siyasete malzeme edilen bir kitle haline gelmiştir. Öğretmenlerimizin %81’i kredi kartlarına, %79’u bankalara, %41’i de esnafa borçlu olarak yaşamaktadır.

Tüm bu gerçeklerden hareketle öğretmenlerimiz için, mevcut uygulamalar ve reva görülenleri düşünerek geleceğe yönelik kaygılarımız artmaktadır. Temennimiz öğretmenlerimizin maruz kaldıklarının Milletimiz tarafından görülmesi, maruz bırakanların bilinmesidir. Yalnız çocuklarımızın geleceğin teminatı olduğunu düşünmek eksiktir. İyi yetişmemiş hiç birey gelecek için bir iddia olamayacaktır. Bu bakımdan öğretmenlerimiz hak ve hürriyetlerine kavuşmalı, siyasi ranttan, kaygılardan uzak olarak vazife yapacak şekilde itibarlarına buluşmalıdır.

Bu duygularla memleketimize üstün hizmetleri geçmiş tüm öğretmenlerimizin öğretmeler gününü kutluyor ve ebediyete intikal etmiş tüm öğretmenlerimize de Allah’tan rahmet diliyorum.”