Hırsızlık Sanığı ile Müşteki Arasındaki "Nutuk" Uzlaşması

Hırsızlık Sanığı ile Müşteki Arasındaki "Nutuk" Uzlaşması
Antalya'da evine giren hırsızı Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün "Nutuk" adlı eserini okuması şartıyla affeden Antalya Devlet Senfoni Orkestrası sanatçılarından Fikret Saygın Güner, yeni reşit olmuş birinin Atatürk gibi bir değerin ne olduğunu bilmeden yaşamasını istemediği için bu kararı verdiğini söyledi.
Güner, yaptığı açıklamada, hırsızlık olayının 6 yıl önce gerçekleştiğini anlatarak, olay tarihinde hırsızın evinden fotoğraf makinesi, saat, cüzdan, çanta ve bir miktar para çaldığını kaydetti. Hırsızlık olayını fark ettiğinde polise haber verdiğini ve olay yeri inceleme ekiplerinin hırsızlıkla ilgili rapor tuttuğunu belirten Güner, aradan yıllar geçmesi nedeniyle hırsızın bulunup bulunmayacağına yönelik artık bir beklenti içine girmediğini dile getirdi. Güner, olaydan 6 yıl sonra hırsızlık yapan kişinin yakalandığı bilgisinin kendisine verildiğini ifade ederek, şöyle konuştu: "Olayın üzerinden 6 sene geçti ve 1,5 sene önce uzlaşma komisyonundan bir avukat hanım aradı ve 'sizin eve giren hırsız yakalandı' dedi. Zaten başka bir suçtan içerideymiş. Ben yaşını sorduğumda evimde hırsızlık yaptığında daha reşit değilmiş, içerideyken reşit olmuş. Avukat, sanıkla uzlaşıp uzlaşamayacağımı sordu. Ben de bunun maddi kısmını karşılaması durumunda biliyorum ki çıktığı zaman yine başka birinin canını yakıp onu bana getirecek ve ben de öyle bir şey olsun istemedim. Bunun üzerine kitap okumasını ve bu kitabın da 'Nutuk' olmasını istedim. Tabii avukat hanım bunu algılamakta ilk başta zorlandı. Okuduğunu anlamak için de 3 tane soru soracak savcı. Bu vesileyle savcı da okumamışsa okumuş olacak çünkü soru sorabilmesi için okuması gerekiyor." "45 günün sonunda 3 soruya doğru cevap verdi" Avukatın "Nutuk" eserini okuma konusunu sanığa sorduğunu anlatan Güner, "Sanık kitabı okumayı kabul etti. Bunun üzerine ben de kitabı okuması için sanığa 35-40 gün müsaade edilmesini istedim. Her gün yirmi sayfa okusa tamam zaten ve 45 günün sonunda kitabı okuduğu ve savcının sorduğu 3 soruya da doğru cevap vermiş olduğu şeklinde bana geri dönüş oldu. Ben de keyifle davadan şikayetimi geri çektim ve 'hayırlısı olsun' dedim. Sonuçta kalınca bir kitabı bitirmiş oldu" dedi. Güner,  Mustafa Kemal Atatürk'ün eserini okuma şartını hırsıza koşma nedenine ilişkin de "Yeni reşit olmuş birinin  Mustafa Kemal Atatürk gibi bir değerin ne olduğunu bilmeden yaşamasını istemediğim için bu kararı verdim" ifadelerini kullandı. Toplumun artık yeterince okumadığını belirten Güner, kitaba veya kağıda dokunmanın da artık "Romantik" tutum haline geldiğini dile getirerek, "Amacım da bu şekilde bir ders vermekti" diye konuştu.