“Neler oluyor bize” diyerek sözlerini sürdüren Kiriş, şunları söyledi: “Neden bu gibi durumlarda bir araya gelemiyoruz.. Her şey siyaset mi? Yazıklar olsun böyle siyasete. Kriz tedbirleri açıklanır; maçlar seyircisiz oynanır ‘şifresiz olsun’ deriz. Yalan yanlış paylaşımlara inanıp çıkan desteği sormadan soruşturmadan karalarız. Tarihin en büyük sağlık krizini yöneten Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya sürekli mobbing yapar, şeffaf olmamakla, mesnetsiz yalan dolanlara inanıp gezi zekalılık yaparız. İnsanların kendi izolasyonunu yapmasını isteriz, ‘OHAL ilanını sakın ha düşünmeyin’ diyenler, ardından ‘Sokağa çıkma yasağı gelsin’ der. Kültürümüzün en köklü dayanışmasını imece yaparız. Tamamen gönüllüdür katılım ama onu da hırsızlıkla itham ederiz. Bugünler geçer. Ama bunlar unutulmaz. Acı evinde davul çalanları ne ben unutacağım, ne de elimden geldiğince unutturacağım. Yazımdan hoşlanmayan beni listesinden çıkarsın. Gölge etmeyin.” Kiriş ayrıca yardım kampanyasının şeffaf bir şekilde açıklanması gerektiğini söyleyen kesimlere de sert tepki gösterdi. Kiriş, “Hepsi soru önergeleri ile araştırmaya açık. Ak Parti döneminde yapılan tüm yardım ve kampanyalar şeffaftır. Karalama yapmak bu işin ruhunu dayanışmayı yok eder. Gün birlik zamanı. Yardım yapmak mecburi değil. Ama yapacak olanları da olumsuz etkilemek süreci yanlış anlatmak yakışmaz bizlere” dedi.