CHP'nin hedefi Alanya ve Kepez Belediyelerini kazanmak!

Özçelik, yayınladığı basın bildirisinde herkesin CHP'yi hedef alıp suçladığını belirterek "CHP'de değişim devam ediyor ama ülkemiz adeta yerle bir olmuş durumda. Bu ortamda ülkenin tek gündemi CHP’nin değişmesi ise bu bizi mutlu eder. Demek ki bütün umutlar CHP’de" şeklinde konuştu.
Özçelik'in basın açıklaması aynen şöyle:
"Seçimler biteli dört ay oldu ama bakıyorum ülkenin tek gündemi gibi herkes CHP’yi hedef almaktan ve CHP’deki süreci tartışmak ve suçlamaktan vazgeçmiyor. Millet İttifakı'nın ve masanın tek partisini suçluyorlar. Elbette CHP'nin sorumluluğu çok büyüktü. CHP’de kongreler devam ediyor. Delege seçimleri ve sonrasında ilçe kongreleri, il kongreleri ile değişim devam ediyor. Kurultayla birlikte bu süreç tamamlanacak.

'ÜLKEMİZ ÖLÜMLE YAŞAM ARASINDA'
Ama ülkede de büyük değişimler devam ediyor. Akaryakıt her hafta artıyor, çarşıda ve pazarda fiyatlar hiç durmuyor. Marketlerde etiketler her hafta değişiyor. Satın alma gücü hızla azalıyor. Açlık ve geçim derdi toplumun yüzde 90'ını sarmış durumda. Eğitimde, sağlıkta, adalette fırsat eşitliği diye bir şey kalmamış durumda. İnsanlar kamuda sağlığa ulaşamıyor. Ülkede sığınmacıların, mültecilerin sayısı hızla artmaya devam ediyor ve egemenlik sorunu oluşturuyor. Demografik yapımız hızla değişiyor. Eğitim seçmeli ders adı altında dinleştiriliyor, laik ve çağdaş eğitimden uzaklaştırılıyor. Suç örgütü mensuplarına vatandaşlık verildiği iddia edilen ülke haline geldik. Dünyada suç örgütü mensuplarının, uyuşturucu baronlarının vatandaşlık umuduyla sığındığı ülke olduk. Uyuşturucu kullanım yaşı 12’ye düşmüş ve sokaklardaki torbacılar nedeniyle çocuklarımız ellerimizden kayıyor. Ülkenin her yerinde silahlı çatışmaları, kadın cinayetlerini, mültecilerin işlediği suçları, önüne gelenin silahla insanları öldürdüğünü izler olduk. İyi eğitimli gençlerin ve beyaz yakalıların ülkeyi terk ettiğini görüyoruz. Ülkede özgürlüklerden, demokrasiden, insan haklarından, adaletten, liyakatten bahsetmek hayal oldu. Emeklilerimiz aç, adeta ölüme terk edildiler. Çiftçimiz kotalarla ve girdi maliyetleri nedeniyle üretemez durumda. Barınma sorunu, kira fiyatları ile had safhaya ulaştı. Toplumun psikolojisi bozulmuş, geçinemez, üretemez, yaşayamaz hale gelmiş. Vatandaşımız adeta ölümle yaşam arasında kalmış durumda.
Bütün bunlar ülkenin parlementer demokrasiden vazgeçip, bütün yetkilerin bir kişiye verilmesi ile başladı. 'Verin yetkiyi, görün etkiyi' diyen tek adam, öyle yetkilerle donatıldı ki bu etki 8 şiddetinde bir depremle ülkenin yerle bir olmasına neden oldu. Bütün bunlar yaşanırken ülkenin tek gündemi CHP’nin değişmesi ise bu bizi mutlu eder. Demek ki bütün umutlar CHP’de.

'BAŞTA ALANYA VE KEPEZ'
Ülkenin bu ortamında yerel seçimlere girerken, sosyal belediyeciliği, hayatı kolaylaştıran hizmetleri, yeşili koruyan, ranta ve yandaşa hizmet etmeyen, kültür ve sanata yatırım yapan, maddi sıkıntı yaşayanlara yardım eden CHP belediyelerinin sayısını arttırmak gerekiyor. Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağımız şu günlerde Mustafa Kemal Atatürk’ün kurucu ilkelerinden vazgeçmeyen bir anlayışa sahip olanlara sahip çıkmalıyız. Bizlere emanet olan bu Cumhuriyeti yok etmeye çalışanlara inat, ülkeyi bu hale getirenlere karşı halkımızın refahı ve mutluluğu için çok çalışmalıyız. Sahip olduğumuz belediyeleri tekrar kazanmak ve bizde olmayan belediyeleri almak için güvenilir, tarafsız ve katılımcılıkla aday belirleme yöntemleri ile halkımızdan büyük teveccüh gören adaylarımızla yerel seçimlere hazırlanmak zorundayız.
Antalya’da büyükşehir ile 8 ilçe belediyesine yeni belediyeler eklemek bizim tek amacımız olmalıdır. Bu ilçeler başta Alanya ve Kepez olmalıdır. Özellikle Alanya’da son genel seçimlerde birinci olarak göstermiş olduğumuz başarıyı yerel seçimlerde belediyeyi kazanarak taçlandırmak zorundayız.

'GAZİPAŞA'YI KAZANMAK ZORUNDAYIZ'
Yine Gazipaşa’da son seçimde parti olarak almış olduğumuz oy Cumhur İttifakı'nın toplamından fazladır. Gazipaşa Belediyesi'ni tekrar güçlü bir sonuçla kazanmak zorundayız. CHP olarak bizlerde bu potansiyel ve inanç var. Yeter ki kapsayıcı, birleştirici, kucaklayıcı, ortaklaşmayı öne çıkaran, bireysel çıkarlardan uzak, ortak hedefimizi öne çıkaran bir anlayışı ortaya koyalım. Bunu başarabiliriz ve başarmalıyız."