Cimrin'den Almanya açıklaması

Cimrin'den Almanya açıklaması
Alanya'nın önde gelen turizmcilerinden Şükrü Cimrin Almanya'nın uçuş listesine Türkiye'yi almaması üzerine bir açıklama yaptı.

Alanya'nın önde gelen turizmcilerinden Şükrü Cimrin Almanya'nın uçuş listesine Türkiye'yi almaması üzerine bir açıklama yaptı.

Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Cimrin, "Almanya 15 Haziran itibariyle seyahat kısıtını kaldıracağı ülkelerin listesini açıkladı. Listede Türkiye yok. Listedki ülkelerin 26 tanesi AB üyesi, diğerleri de bir şekilde AB ile ilintili; İngiltere AB’den çıktı, Norveç, İzlanda, İsviçre ve Lichtenstein Schengen ülkeleri. Özetle dünya seyahat endüstrisinin en önemli kaynak pazarlarından Almanya kısıtlamayı ilk etapta AB içinde kaldırıyor.

Türkiye’nin bu ilk açıklanan listede yer almayışına şaşırmış olanlara şaşırdığımızı söylemek zorundayız. Bunun sinyalleri önceden verilmişti. TUI CEO’su Friedrich Joussen geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamalarda AB içinde olmak üzere tatil planlamalarının yapılabilmesi için çalışmaların başlaması gerektiğini tavsiye etmişti. Birçok AB lideri de vatandaşlarına kendi ülkeleri içinde seyahat etmelerinin yerinde olacağına benzer demeçler verdiler.

Almanya’nın açıkladığı listenin siyasi olduğu konuşuluyor, kısmen doğru, siyasetin temelinde de ekonomi yatıyor. Avrupa Birliği’nin bu yaklaşımı bizim için hoş olmasa da gayet anlaşılır. Adı üstünde ‘Birlik’. Önce kendilerini düşünmelerinden ya da en azından öyle görünmek istemelerinden daha doğal bir şey olamaz. Aklımıza ilk gelen atasözü ‘Önce can sonra Canan’. Uçakta bile anonslarda söylemiyorlar mı? ‘Kabin basıncının düşmesi durumunda oksijen maskesini önce kendinize sonra çocuğunuza takınız!’
Biz olaya kendi açımızdan bakmaya devam edelim. Almanya’dan gelen bu açıklama bizler için sevindirici bile olmalı. Zira bu iş sırayla. Önce AB içinde seyahat başlayacak. Burada bir ivme ve başarı kazandıktan sonra sıra AB dışı ülkeler de gelecek. Türkiye ikinci listede açıklanacak ilk ülkelerden biri. Buna sebep olarak şu ana kadar Covid 19 mücadelesinde göstermiş olduğumuz performası ve destinasyon olarak Alman misafirin çok tercih edildiğimizı söyleyebiliriz. Alman turistlerin yaz seçenekleri arasında Türkiye’nin eksikliği mevcut durumda açıkça ortada ve naçizane öngörüm Türkiye ile ilgili kısıtlamaların en geç Temmuz ortasında kalkacak olması. 

Almanya’nın 15 Haziran’da seyahat hareketinin başlayacağını açıklamış olmasının arkasındaki önemli etkenlerden biri de Alman seyahat endüstrisinde çalışanların yaptıkları gösteriler ve ortaya koydukları net tepki. Tur operatörlerinin dışında Almanya’da 10.000’in üzerinde aracı olarak tatil satışı yapan seyahat acentesi bulunuyor. 

Almanya’da 2010 ve 2019 yıllarını kıyasladığımızda online tatil satın alma eğilimi 2010’da % 26 iken 2018’de % 42 olmuş, neredeyse % 60’lık bir artış. Ama ilginç olan yüzyüze dediğimiz seyahat acente ofislerine gidip tatil satın alma 2010’da % 46 iken 2089’da sadece % 40’a gerilemiş. Online satışların hala çok üzerinde. Telefondan tatil satın almalar ise 8 yılda % 24’den % 16’ya gerilemiş. Disiplinli yaşamayı seven Almanlar için tatile çıkmak kadar tatil kararı vermek üzere yapılan hazırlık aşaması da çok önemli. Destinasyonlar kıyaslanıyor, otellere karar veriliyor, Holidaycheck, TripAdvisor gibi değerlendirme sitelerinde karşılaştırmalar yapılıyor. Aynı tesisi satan farklı operatörler varsa onlar da ayrıca fiyat ve servis olarak ayrıca araştırılıyor. Bu araştırmayı kendileri internet üzerinden yapsalar bile son noktada yine kararı güvendikleri bir seyahat acente ofisine giderek ondan bu tatili almaları da çok büyük bir olasılık. Internete güvenilse de satıcıya daha çok güveniliyor. Bu yüzden Almanya’da hala her köşe başında her tur operatörünün otel portföyünü sisteminde bulunduran ve aracı olarak komisyon geliri ile geçimini sağlayan binlerce işletme mevcut. 

Almanya’nın Türkiye’ye de uçuş kısıtlamasını kaldıracağı tarihe kadar bizim odaklanmamız gereken konular var. Almanya seyahat kısıtlamasını kaldırırken işini şansa bırakmak istemiyor. İlgili ülkelerden çok ciddi talepleri var. Bu koşullardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
- Son yedi gün içinde 100 bin nüfusta en fazla 50 Corona virüs vakası sınırlaması yer alıyor. Eyaletler arasında vaka ve ölü sayılarında çok büyük farklılıklar olan Almanya’da 100 bine 50 kriterinin aşılması durumunda, söz konusu bölgede Corona virüsüne karşı kaldırılan önlemlerin tekrar alınması planlanıyor.
- Almanya, ülkede geçerli olan sosyal mesafe, hijyen, maske ve dezenfektan gibi kuralların diğer ülkelerde de aynı şekilde uygulanmasını talep ediyor. 
- Almanya ayrıca seyahat için yeşil ışık yakılacak ülkelerin, tatile gelenlerin Corona virüsüne yakalanmaları durumunda tedavi imkanlarının neler olduğunu gösteren bir taslak sunmasını da istiyor. 

Alman Dışişleri Bakanlığı, 15 Haziran’dan itibaren tüm bu kriterleri derleyerek, kendi internet sayfasında seyahat uyarısı yerine ülkeler hakkındaki riskleri içeren seyahat bilgilerini yayınlamaya başlayacak.

Şöyle de düşünebiliriz, Kültür ve Turizm Bakanlığımızın farkındalık yaratmak ve Türk otellerindeki standartları belirlemek üzere oluşturduğu ve liste olarak tur operatörlerine ve ilgili ülkelere ilan edeceği  ‘Sağlıklı Turizm Sertifikası’ nı almayı hak eden oteller listesinin benzerini Almanya, vatandaşlarının gidebileceği ülkeler ve buralarda alınan önlemler ve uygulamalar şeklinde planlamış. Böylelikle Almanlar ülkelerin durumuna göre nereye seyahat edeceklerine daha kolay karar verebilecekler. Tabii ki Almanya’nın istediği kriterlere en çok uyan ülkeler avantajlı konuma geçecek.

Bizler de en azından turistik destinasyonlar olarak en az AB üyesi rakiplerimiz kadar hazırlanmak zorundayız. Bu hazırlık aşaması ve uygulamalar topyekun düzenlemeler gerektiriyor ve turizm yapmak istiyorsak bunlar kaçınılmaz. Örneğin maskeyi yüzümüze takıp ağzımızı ve burnumuzu açıkta bırakıp kendimizi kandırmakla sürdüremeyeceğimiz bir durum.  Almanya ve diğer ülkeler hiçbir vatandaşının hasta olarak tatilden dönmesini istemiyor. Ne yazık ki böylesi bir risk o ülke ile sınırların tekrar kapatılmasına yol açacaktır. 

Özetle, Almanya’nın açıklamış olduğu 15 Haziran tarihi turizm treninin istasyondan çıkacak olması bakımından iyi bir haberdir. Türkiyemiz de hak ettiği şekilde yakın duraklardan birinde bu trene binecektir.  O zamana kadar ne kadar iyi hazırlanırsak yolculuğumuz da o kadar uzun olacak." ifadelerini kullandı.