İHH'dan 'Azeri kardeşlerimize destek'

İHH'dan 'Azeri kardeşlerimize destek'
İHH Ermenistan'ın saldırıları karşısında Azerbaycan'a destek için yürüyüş düzenledi.

Azeri kardeşlerimize destek basın açıklaması Antalya: AZERBAYCAN TOPRAKLARININ İŞGALİ SON BULMALI 

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Doğrusu Biz Sana (zafer yollarını) açtık; apaçık bir fetih ihsan ettik. Öyle ki Allah, (sükûnete ulaştırıp) Senin geçmiş ve gelecek (her) günahını bağışlayıversin, üzerindeki nimetini tamama erdirsin ve Seni dosdoğru bir yola (hidayete) yöneltsin. (Fetih 1-2)
 
Ermeni katliamlarının yaşandığı 1988-1993 arası binlerce Azeri Türkü kardeşimiz şehit olmuş ve yaralanmıştır. Kadın çocuk demeden işkence görmeler, göz oymalar, karın deşmeler, tecavüzler, deri yüzmeler; akla hayale gelmeyecek zulüm çeşitleriyle Müslüman kardeşlerimiz hedef alınmıştır. Tam otuz yıldır da bu saldırıları  devam etmektedir. Aslında Azeri kardeşlerimizin üzerinden hedef alınan bütün İslam dünyasıdır, özellikle de Türklerdir.  Bu durum Türkiye'nin Türkî Cumhuriyetlerle bağ kurmaması için kurulan bir tuzaktır. Olan Azeri Türkü kardeşlerimize olmuş, en ağır bedeli onlar ödemiştir. Çünkü Türki cumhuriyetlerindeki kardeşlerimize ulaşmanın köprüsü Azerilerdir. Onlar feda edilirse köprü yıkılabilirdi, nitekim de o köprü yıkılmıştır. Tam 30 senedir Türk cumhuriyetleriyle karayolumuz kapalıdır. Bu gün de aynı hedefi taşıyan Ermeni güçleri yaptığı zulüm yetmezmiş gibi tekrar harekete geçmiş ve Azerbaycan halkını bombalamıştır. Bize düşen bu kardeşlerimizin yanında durmak, her türlü desteği onlara sağlamaktır. Devletimiz de her türlü maddi manevi  desteği sağlamakla en güzelini yapmakta olup, biz de kendilerine müteşekkiriz.
 
Azerbaycan’a yönelik saldırgan tutumunu ve Azerbaycan topraklarını işgalini yıllardır sürdüren Ermenistan, yeniden sivillere yönelik bu saldırılara başlaması, Ermenistan, son saldırılarıyla bölgede barışın ve huzurun önündeki en büyük tehdit olduğunu bir kere daha tüm dünyaya göstermiştir.
 
Yıllardır Ermenistan’ın saldırganlığı karşısında gerekli ve yeterli tepkiyi ortaya koymayan uluslararası toplum, çifte standardını bir kez daha gösteriyor. Yaklaşık 30 yıldır ihmalkâr tutumunu sürdüren Minsk Üçlüsü de çözüm odaklı davranmaktan maalesef çok uzaktadır.
Azerbaycan-Ermenistan çatışmasının kökeni bir asır öncesine dayanıyor. Sovyetler Birliği döneminde Stalin, Azerbaycan sınırları içinde bulunan Dağlık Karabağ’da bir Ermeni özerk bölgesi oluşturma kararı vermiş ve farklı bölgelerden çok sayıda Ermeni’yi buraya yerleştirmiştir. Sovyet Rusya’sının birçok yerde uyguladığı bu politika, Azerbaycan ve Ermenistan arasında 1980’li yıllardan sonra pek çok soruna ve çatışmaya yol açmış, Azerbaycan’a ait Dağlık Karabağ toprakları Ermenistan güçleri tarafından hukuksuz bir şekilde işgal edilmiştir.
Sovyetlerin dağılması akabinde bağımsızlıklarını kazanan iki devlet arasında Dağlık Karabağ sorunu sıcak çatışmaya dönüşmüş, Ermenistan uyuşmaz tavrı ve anlaşmadan uzak talepleriyle bir sonuca ve çözüme ulaşılmasını bugüne kadar engellemiştir. Azerbaycanlı kardeşlerimiz ise sorunun çözümüne her zaman yapıcı yaklaşmış, fakat zarar gören taraf hep onlar olmuştur.
1991 yılından bu yana bölgede yapılan hiçbir anlaşmaya uymayan ve her görüşme sürecinde Azerbaycan’a ait topraklara saldırmaya ve hukuksuz işgaline devam eden Ermenistan, 26 Şubat 1992’de Hocalı’da yakın tarihin en kanlı soykırımlardan birini gerçekleştirmiştir. Başlarında sonradan Ermenistan Devlet Başkanı seçilecek olan Serj Sarkisyan’ın bulunduğu Ermeni ordusu, çoluk çocuk demeden en az 613 kişiyi katletmiştir. O dönem yaptığı bir açıklamada, “Azerbaycan sivilleri vuramayacağımızı düşünüyordu. Onlara bunun böyle olmadığını gösterdik!” diyen Sarkisyan, sivilleri hedef aldıklarını açıkça itiraf etmiştir. Ermenistan bugün de bu tavrını sürdürüyor ve sivillere yönelik çok sayıda füzeli saldırı gerçekleştiriyor. Bu saldırılar karşısında uluslararası toplumdan ise yine hiçbir ses çıkmıyor.
Birleşmiş Milletler, 1993 yılı sonuna kadar Ermenistan’ın işgallerini kınayan 822, 853, 874 ve 884 sayılı kararları almış, ancak Ermenistan bu kararların hiçbirine uymamıştır. 12 Temmuz 2020 tarihinde ise Ermenistan bu defa Azerbaycan’ın Tovuz bölgesine saldırmış, saldırılarda biri general, üçü üst düzey rütbeli asker olmak üzere toplam 11 kişi şehit olmuş, Azerbaycan da bu saldırılar sonrasında topraklarını savunmak için Ermenistan’ın işgalci güçlerine karşı operasyon başlatmıştır.
Bizler dünyanın sessiz kaldığı Ermenistan’ın bu haksız ve hukuksuz saldırıları karşısında Azerbaycanlı kardeşlerimize destek olmaya devam edeceğiz. Yıllardır BM kararlarına uymayan, işgalci oldukları bütün dünyaca tasdik edilmiş olmasına rağmen, Türk Kürt demeden insanları katleden ve de bu güne kadar bu pervasızlığını sürdüren Ermeniler,  Azeri kardeşlerimizden çok güzel derslerini almaktadırlar.
Eski bir gazeteci olan, yazdığı yazılarla provokatörlük yapmakla ünlenen Ermeni lideri Paşinyan, Soros'un desteğiyle Ermenilerin başına getirilmiştir. Ama şu anlaşılmıştır ki parayla organize edilen halklar üfürükle gidiyorlarmış. Vatan sevgisi parayla kazanılmıyormuş. Onun için ayrıca yürek gerekiyormuş, iman gerekiyormuş. Zamanında Gezi olaylarında parayla toplanan proje unsurlarının bundan ders çıkarmalarını tavsiye ederiz. Nitekim 15 Temmuz'da bunu kendilerine yaşattığımız gibi, Azeri kardeşlerimiz de Ermenilere aynı duyguyu yaşatmaktadırlar.
Buradan Ermenistan'a destek veren bütün devletlere sesleniyoruz: Ey zalimin dostu, mazlumun düşmanı dünya devletleri, sizin vaziyetinizin lafla değil, ortaya koyduğunuz duruşunuzla anlamış durumdayız. Biz Türkiye halkı  olarak bunu bir kenara kaydettik. Bir gün gelir de sizin başınıza bir zalim musallat olursa bunu aklımızdan çıkarmayacağız, biz de size aynı muameleyi yapacağız, zaliminize yardım etmesek de zulme uğrayışınızı belki de görmezden geleceğiz. Bizim yüreğimiz mazluma dayanmaz ama en azından size bir ders vermeyi düşüneceğizdir.
Buradan Ermeni halkına da seslenmek istiyoruz: Ey Ermeni halkı, sizinle bin yıllık bir birlikte yaşamışlığımız vardır. Yöneticilerinize engel olun, onların dış devletlerin gazına gelmesine müsade etmeyin, işgal ettikleri topraklardan çekilip, dost iki ülke olarak yaşamayı kendinize şiar edinin. Siz Azeri Türklerle dost olursanız biz de sizinle dost oluruz, sınırlarımızı kapatmamızın bir sebebi kalmaz. Daha akıllıca siyaset üretmeniz sizin faydanızadır. Komşularınızla düşmanlık üretmeniz en çok sizi üzer, siz zarar görürsünüz. Gelin bundan vazgeçin, vazgeçmezseniz daha çok kanınız akacak, daha çok eviniz barkınız virane olacak, daha çok askeri yatırımlarınız yok olacak. Yolun sonu şimdiden görünüyor, elîm sondan kaçışınız kalmamıştır, işgal ettiğiniz topraklarımızdan çekilin, siz de rahat edin biz de rahat edelim, tekrar dostluk köprülerini kuralım. Biz birbirimize olan öfkemizi unutamasak da yeni nesiller geleceğe umutla baksınlar. Akıllı olun, gelin bu sevdadan, saplantıdan vazgeçin.
Buradan bir çift kelam da İHA ve SİHA'larımızı yapan kadroya seslenmek istiyorsunuz. Sizin o mübarek elleriniz dert görmesin, tuttuğunuz altın olsun inşallah. Siz dünya savaş mantığını değiştirdiniz. Artık tank top tüfekle savaş değil, yapay zekayla, yazılımla savaş döneminin başladığını dünyaya göstermiş oldunuz. Ermeniler bu teknolojiye yenileceklerini, kaçınılmaz sonun pek yakın olduğunu pekala bilmektedirler. Fakat savaşı uzatarak dünyanın desteğini yanlarına çekmek istemektedirler. Her ne yaparlarsa yapsınlar bu teknolojinin önünde duramayacaklardır. Sizleri canı gönülden tebrik ediyoruz, iyi ki varsınız, göğsümüzü gerdiniz, başımız dik tuttunuz. Allah sizden razı olsun.
 
Bu saldırılar karşısında Azerbaycan Devleti ve milletinin haklı davasında yanlarında olduğumuzu, Azerbaycan’ın uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarının her platformda destekçisi ve savunucusu ocağımızı buradan bildirmek istiyoruz.
Tüm dünya ülkelerini, vicdan sahibi tüm insanları ve ülkemizdeki herkesi işgale ve zulme karşı verdikleri mücadelede kardeş Azerbaycan’ın yanında yer almaya çağırıyoruz.
 
Basın açıklamamıza burada son verirken tekrar Azeri Türkü kardeşlerimize Allah'ın nusret nasip etmesini, zaferle evlerine dönmelerini, kafirleri kahru perişan etmelerini, bizlere bir fetih coşkusu yaşatmalarını, tekrar silkelenip kendimize gelmemizi niyaz ediyoruz.
AMİN: Allahım sen İslam'ın bir sancağını daha dikmemizi bizlere nasip et, bu fethi bize müyesser kıl. Gaflet uykumuzdan uyanmamıza vesile kıl. Uzun süredir üzerimize örtülü olan ölü toprağını artık kaldırmamıza yardımcı ol. Bu vesileyle Müslüman kardeşlerimizle kucaklaşmamızı sağla. Kafirlerin yüreklerine korku sal. Müslümanların eski günlerine dönüyor olduğunu görmelerini sağla. Bizlerin de imanlarını artır, cihadın verdiği yürek temizliğiyle bizleri de kendine daha yakın kıl. Sen bizim Rabbimizsin, sana güvendik, sana sığındık. Bizleri affet, bizleri cennetinle mükafatlandır, cehenneminden uzaklaşmamıza vesile kıl. Sen Rahmansın Rahimsin. Yaralılarımıza şifa ver, ailelerine sabır metanet ver, şehitlerimizi cennetine al. Amin amin veselamün alel murselin velhamdülillahi rabbil alemin.
Buradan şehitlerimize birer fatiha yollayarak sözümüzü tamamlıyoruz. EL FATİHA.