Bankacılık Sektöründe Yeni Gelişmeler!

Bankacılık Sektöründe Yeni Gelişmeler!
Bankacılık sektöründe yeni bir dönem başlıyor. Türkiye’nin G20 üyesi olması nedeniyle, Basel Bankacılık Denetim Komitesi standartları doğrultusunda kredi sınırlarının hesaplanmasında yeni yöntemler belirlendi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından hazırlanan ve yılbaşında yürürlüğe girmesi planlanan yönetmelik taslağı, risk gruplarının belirlenmesi konusunda mevcut mevzuatın gözden geçirildiğini ortaya koyuyor.

Belirtilen taslağa göre risk gruplarının da belirlendiği açıkça görüldü. Bunlara bakılarak da eşi, çocukları genel müdür olanların risk grubunda olduğu vurgulandı. Ayrıca, bankadan kredi almak isteyen müşterilerin yıllık gelir veya giderlerinin yüzde 50’sinden fazlasının aynı tarafla yapılan işlemlerden kaynaklanması, bir tarafın borçlarına tamamen veya kısmen kefil olunması, üretilen mal veya hizmet satıldığında da risk unsuru olacak.

Müşterilerin bankaya olan borçlarını ödemek için kullanacakları gelir ve fon kaynaklarının aynı olması, birbiriyle iş ilişkisi bulunan iki taraf arasında finansal güçlük yaşanması durumunda, diğer tarafın yükümlülüklerini zamanında ve tam olarak yerine getirmezse riskli bir ekonomik bağımlılık olarak değerlendirileceği belirtildi.

Farklı Bir Dönem Başlıyor!

Bankalar, yapılan değerlendirme sonucunda hesaplanan risk tutarının, bankanın ana sermayesinin yüzde 5’ini aşan kişi ve şirketlerle ilgili analiz yapmak zorunda olacak. Banka tarafından yapılan belirlemelere göre verilecek kredilerin banka sermayesini aşmayacak şekilde düzenlenmesi gerektiği, bu anlamda planlanan önlemler ile birlikte BDDK’ya bildirme zorunluluğu olacağı da belirtildi. Kredi sınırlarının aşılması ile birlikte meydana gelecek sorunların hızlı bir şekilde çözümlenebilmesi için BDDK’ya bildirme zorunluluğu da önemsenen noktalar arasında yer aldı.

Bu yeni yönetmelik taslağı, bankacılık sektöründe risk yönetimi ve kredi sınırlarının daha etkin bir şekilde belirlenmesini amaçlamaktadır. Bankalar, bu düzenlemeler doğrultusunda daha sağlıklı kredi politikaları oluşturarak risklerini yönetme konusunda daha iyi bir konuma geleceklerdir. Müşteriler için ise bu yeni düzenlemeler, daha dikkatli bir şekilde kredi alıp verme sürecinin yönetilmesini sağlayacaktır. Bankalar, müşterilerin finansal durumunu daha iyi analiz edebilecek ve kredi başvurularını daha detaylı bir şekilde değerlendirebilecekler. Bu da müşterilerin daha sağlıklı bir şekilde kredi kullanmalarına ve finansal hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olacaktır.